CHP’li Kanbur: “Vatandaşlarımızın kanı iktidarın elindedir”
CHP’li Kanbur: “Vatandaşlarımızın kanı iktidarın elindedir”
Cumhuriyet Halk Partisi Rize İl Başkanı Tahsin Kanbur merkez üssü Kahramanmaraş olan ve on bir ilde yıkıcı etkiler ile binlerce can kaybına neden olan deprem hakkında bir basın açıklaması yaptı. Vatandaşların kanının siyasi iktidarın elinde olduğunu ifade eden Kanbur ‘Bu deprem asrın cinayetidir’ dedi. Yapılan açıklamaya CHP’li milletvekili a. adayı Saltuk Deniz, İl Kadın Kolları Başkanı Nurdan Ardal, Rize Merkez İlçe Başkanı Necati Topaloğlu ile birçok il ve ilçe yöneticisi katıldı.
“VATANDAŞLARIMIZIN KANI İKTİDARIN ELİNDEDİR”
Kanbur açıklamasında: “Acımız tarifsiz. Deprem felaketinde yaşamını yitiren tüm yurttaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.6 Şubat’ta yaşadığımız depremin ardından Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde, “Bu felaketi dayanışma içinde aşacağız” diyerek yola çıktık. O günden bu yana yaralarımızı sarmak için özverili bir çalışma sürdürüyoruz. Deprem öncesinde ve sonrasında yaşanan sorumsuzluk, denetimsizlik, liyakatsizlik, yağma, hırsızlık; “devlet nerede” sorusunu gündeme getirdi. Cumhuriyet Halk Partisi örgütü olarak, Sayın Genel Başkanımızın da ısrarla vurguladığı şekilde, bir kez daha söylüyoruz: Vatandaşlarımızın kanı iktidarın elindedir. İktidar başkanlık sistemini getirmiştir. Tek adam rejimi devleti felç etmiştir. Devlet yönetilemez bir hale getirilmiştir. Tüm bu yaşadıklarımızın baş sorumlusu tek adamdır ve onun ülkemize dayattığı rejimdir.
“FELAKETİ KADER PLANI DİYE ANLATMAYA YELTENDİLER”
Devleti yönetme sorumluluğunu üstlenen iktidar, depremin ilk anlarından itibaren koordinasyonu sağlayamamıştır. En kritik saatler olan ilk 48 saatte deprem bölgelerine müdahalede geç kalınmış, vatandaşlarımızın enkaz altında can vermelerine seyirci kalınmıştır. Beceriksizlikleri on binlerce insanımızın canına mal olmuştur. İnsanlarımız enkaz altında inlerken, eğitimli ve deneyimli kahraman Mehmetçiğimiz kışlalarında bekletilmiştir. Tüm yardım ve kurtarma faaliyetlerinin koordine edildiği sosyal medyaya yasak getirilmiş, ağırlaştırılmıştır. Bununla da kalmayıp soru soran gençler, gazeteciler, bilim insanları gözaltına alınmıştır. Enkaza yardıma koşan kurumlara zorluklar çıkarılmıştır. Genel Başkanımızın “Ya hepimizi tutuklayın ya da geceden beri tutukladığınız gençleri, gazetecileri serbest bırakın” çağrısıyla iktidar geri adım atmak zorunda kalmıştır. Daha da acısı iktidardakiler, beceriksizlik ve liyakatsizlikle boyutu büyüyen bu felaketi vatandaşlara “kader planı” diye anlatmaya yeltenmişlerdir. Onlara göre halkın kader planında molozlar, donarak can vermek; Erdoğan’ın ve şürekâsının kader planında ise ışıltılı hayat ve saraylar vardır. Tüm bu rezaletler yetmezmiş gibi İletişim Başkanlığı devreye sokularak; “Asrın Felaketi” adı altında iletişim kampanyası başlatmışlardır. Bölgede arama kurtarma faaliyetlerini koordine edemeyen iktidar, kendi iletişiminin koordinasyonunun peşine düşmüştür. Yaptıkları, acizliklerini ve rezaletlerini normalleştirme çabalarıdır. Ülkemiz için asrın felaketi tek adam rejimidir. Açıkça ifade etmek gerekirse Erdoğan’dır. Asrın felaketi, asrın cinayetidir, asrın ihanetidir, asrın beceriksizliğidir” dedi.